ÇATALKAYA KÖYÜ KALKINDIRMA VE GÜZELLEŞTİRME DERNEĞİ

Aşık Veysel’i Sevgi Saygı Minnetle Anıyoruz

Aşık Veysel Sözleri;
Aşık Veysel, en ünlü ozanlarımızdan bir tanesidir. Güzel sözler ve özlü sözler kategorisinde de yer alan Aşık Veysel’in en güzel ve en anlamlı sözlerini bir araya getirdik. Sizleri derinden etkileyeceğinden emin olduğumuz bu sözleri instagram, facebook, twitter ve tumblr gibi sosyal medya hesaplarından paylaşabilirsiniz.

Türk ozanı Aşık Veysel’in en güzel 5 sözü;

  1. İnan sana değil kastım, cahille muhabbeti kestim.
  2. Her gün aklımdan geçiyorsun, insan bir selam verir.
  3. Cümle canlı hep topraktan Var olmuştur emir Haktan Rahmet dile sen Allah’tan Tükenmez rahmet deryası
  4. Anlatamam derdimi dertsiz insana Dert çekmeyen dert kıymetin bilemez.
  5. Derdin varsa git denize anlat. Kedilere, bulutlara anlat. Pencere pervazında çiçeklere anlat. İnsana dert anlatılır mı hiç?

En Güzel Aşık Veysel Sözleri
Aşık Veysel Sözleri

Taş olsam yandım idi. Toprak oldum da dayandım.

Şu geniş dünyaya sığmayan gönül, şimdi bir odaya kapandı kaldı.

Cahil insan gül ise de koklama.

Dünyaya gelmemde maksat ne idi: Bir sadık dost.

Gönüle delidir demiştik baştan. Üşenmez borandan ıslanmaz yaştan. Boğulmaz denizden yenmez ateşten. Ateşi kor közü kendinden olur.

Aldanma cahilin kuru lafına kültürsüz insanın kulu yalandır. Hükmetse dünyanın her tarafına arzusu hedefi yolu yalandır.

Ne varise sende bende Aynı varlık her bedende Yarın mezara girende Sen toksun da ben açmıyım.

Güzelliğin on para etmez bu bendeki aşk olmasa.

Bir yar için diyar diyar dolandım. Yoruldum da Çamlıbel’e yaslandım. Irmak oldum çalkalandım bulandım. Duruldum da Çamlıbel’e yaslandım. Gahi gönül oldum yüksekten uçtum. Ferhat oldum aşk uğrunda çalıştım. İrenk irenk çiçeklere karıştım. Dirildim de Çamlıbel’e yaslandım.

Aşık Veysel Sözleri

Ben bir insanoğlu sen bir dut dalı. Ben babamı sen ustanı unutma

Seversin, alırsın, karın olur / Seversin, alamazsın, karasevdalın olur.

Benim sana verebileceğim çok bir şey yok aslında. Çay var içersen, Ben var seversen, Yol var gidersen.

Allah birdir Peygamber Hak. Rabbül alemindir mutlak. Senlik benlik nedir bırak. Söyleyim geldi sırası. Kürt’ü Türk’ü ve Çerkes’i. Hep Adem’in oğlu kızı. Beraberce şehit gazi. Yanlış var mı ve neresi?

Ben bir insanoğlu sen bir dut dalı. Ben babamı sen ustanı unutma.

Sen bilmezsin.. O bilmez.. Hiç kimse bilmez, bilemez.. Hatta Ben bile. Bir tek paşa gönlüm bilir.

Veysel gönülden ayrılmaz. Kahi bilir kahi bilmez. Yalan dünya yarsız olmaz. İster saçı sırma gönül.

Mecnun gibi dolanıyorum çöllerde. Hayal beni yeldiriyor yel gibi. Ah çeker ağlarım gurbet ellerde. Durmaz akar gözüm yaşı sel gibi.

Bu alemi gören sensin. Yok gözünde perde senin. Haksıza yol veren sensin. Yok mu suçun burada senin?

Aşkın beni elden ele gezdirdi. Çok dolandım bulamadım eşini. Beni candan usandırdı bezdirdi. Tuzlu imiş yiyemedim aşını. Benim ile gezdin beni arattın. Beraber oturup beraber yattın. Türlü türlü güllerinden koklattın. Aşık ettin güle bülbül kuşunu.

Bir güzelin mecnunuyum ezelden. Veremem telkini gelmiyor elden. Yandım ateşine can u gönülden. Görmesem günlerim uzar yıl gibi.

Aşık Veysel Sözleri

Ademi sürdün bakmadın. Cennette de bırakmadın. Şeytanı niçin yakmadın? Cehennemin var da senin.

Dokuz ay koynunda gezdirdi beni. Ne cefalar çekti ne etti Anam. Acı tatlı zahmetime katlandı. Uçurdu yuvadan yürüttü Anam. Anaların hakkı kolay ödenmez. Analara ne yakışmaz ne denmez. Kan uykudan gece kalkar gücenmez. Emzirdi salladı uyuttu Anam.

Ben giderim sazım sen kal dünyada. Gizli sırlarımı aşikar etme. Lal olsun dillerin söyleme yada. Garip bülbül gibi ah u zar etme.

Aslıma karışıp toprak olunca. Çiçek olur mezarımı süslerim. Dağlar yeşil giyer bulutlar ağlar. Gök yüzünde dalgalanır seslerim. Ne zaman toprakla birleşir cismim. Cümle mahluk ile bir olur ismim. Ne hasudum kalır ne de bir hasmım. Eski düşmanlarım olur dostlarım.

Bu dünyanın meyvesini. Yesem amma yesem amma. Arasam bulsam hasını. Yesem amma yesem amma.

Dünyaya gelmemde maksat ne idi: bir sadık dost.

Sensin derdine düştüğüm. Hayal oldu konuştuğum. Her gün yediğim içtiğim. İçerimde ağu benim.

Aşık Veysel Sözleri

Çalıştım kadehim dolduramadım. Kimseye halimi bildiremedim. Gönlümün arzusunu aldıramadım. Dileğim hekime deyvermediler.

Dert ile mihnete dalmayan aşık. Ne yemiş ne doymuş eli bulaşık. Kınama Veysel’i fikri dolaşık. Ayrılmış yârinden yar diyarından.

Gam leskesi saf saf oldu. Hep sözlerim boş laf oldu. Senin yolunda mahvoldu. Gençliğimin çağı benim.

Seyrettim âlemi dünya dar dedim. Ay dünya arası sanki bir adım. Denizi karayı ölçtüm aradım. Adalar içinde var belli değil.

Avrupa Asya ayrı bir kıta. Bir yıllık yol idi deveye ata. Uçaklar sığdırdı beş on saata. Daha neler çıkar dur belli değil.

Sevgisi içimde yaşayıp duran. Nazlı güzellerin şirin İstanbul. Hayali kafamda hükümdar süren. Görmez gözlerime görün İstanbul.

Karadeniz gibi kükrer coşarsa. Dalgası gelince yaman aşıklar. Hırs gelip de ayranlığı şişerse. Kaybeder irade dümen aşıklar.

Ay geçer yıl geçer uzarsa ara giyin kara libas yaslan duvara yanından göğsünden açılır yara yar gelmezse yaraların elletme.

İtimat edersen benim sözüme gel birlik kavline girelim kardaş birlik çok tatlıdır benzer üzüme içip şerbetini duralım kardaş.

Aşık Veysel Sözleri

Çırpınıp içinde döndüğüm deniz. Dalgalanır coşar rüzgarından. Mevce gelir coşar inleyen aşkım. Ah çektikçe kaynar gelir derinden.

Dünya geniş idi şimdi daraldı. Çıkıp gideceğin yer belli değil. Yetmiş altı yıldır alır satarım. Bakmadım deftere kar belli değil.

Herkim olursa bu sırra mazhar. Dünyaya bırakır ölmez bir eser. Gün gelir Veysel’i bağrına basar. Benim sadık yarim kara topraktır.

Deli gönül değme çaydan bulanmaz. Coşarsa dalgası kendinden olur. Dertsiz aşık diyar diyar dolanmaz. Gezdirir kavgası kendinden olur.

İyi demez kötü demez metheder. Bakarsın ki bir tel kırmış çat eder. Sorsan baksan aşka binmiş at eder. Yorulup yollarda kalan aşıklar.

Beni hor görme kardeşim. Sen altındın ben tunç muyum? Aynı vardan var olmuşuz. Sen gümüşsün ben saç mıyım? Ne varise sende bende. Aynı varlık her bedende. Yarın mezara girende sen toksun da ben aç mıyım?

Gönül sana nasihatim. Çağrılmazsan varma gönül. Seni sevmezse bir güzel. Bağlanıp da durma gönül. Yorulursun gitme yaya. Hükmedersin güne aya Aşk denilen bir deryaya Çıkamazsın girme gönül.

Ala gözlü benli dilber. Bir gün gelsen bize doğru. Seni sevdim can u dilden. Çekme kendini naza doğru. Ne pervam var ne de perdem. Sanma beni hali bir dem. Söyler seni teller her dem. Kulak versen saza doğru.

Dünya debdil oldu durum değişti. Kimi aya gider kimi cennete. Dünya güzellendi itibar düştü Anne baba yoksun kaldı hürmete. Bakmaz mısın insanların işine. Kötülükler doğar peşi peşine. Mezhep kavgasından din döğüşüne. Sanki varıp sığmamışlar cennete.

aşık veysel sözleri

Sofular haram demişler, bu aşkın şarabına. Ben doldurur, ben içerim, günah benim kime ne!

Uzun ince bir yoldayım, Gidiyorum gündüz gece. Bilmiyorum ne haldayım, Gidiyorum gündüz gece.

Şu аlemi yaratan bir, Odur külli şeye kаdir, Alevilik Sünnilik nedir, Menfааttir varvarası

Ben öldükten sonra üzerimde otlar bitsin, çiçekler açsın. Taş kapatır, çimento kapatır, hiç kimse istifade edemez. Benim toprağımda milletime hizmet etsin. Oradaki biten otlardan koyun yesin et olsun, kuzu yesin süt olsun, arı götürsün bal olsun

Kurana bak İncile bak Dört kitabın dördü de hak Hakir görüp ırk ayırmak Hakikatte yüz karası…

Aşık Veysel Kimdir? Aşık Veysel’in Hayatı ve Eserleri
1894 yılında Sivas’ın Sarıkışla ilçesinin Sivrialan köyünde doğdu. Babasının adı Ahmet, annesinin ise Gülizar’dı. Çiftçi bir ailenin çocuğu olan Aşık Veysel, yedi yaşında çiçek hastalığından dolayı sol gözünü kaybetti. Bundan kısa bir süre sonra sağ gözü de görmez oldu. İki gözünü de kaybeden Aşık Veysel asla yılmadan, mücadelesine devam etti. Hayata gözleri olan insanlardan daha çok gördü ve hissetti. Kalp gözünden ilham alarak şiirler yazdı, sözler söyledi, türküler okudu. Onun en büyük yardımcısı babasıydı. Babası her gün ezberlediği halk ozanlarının şiirlerini ona okurdu. Aşık Veysel’de büyük bir heyecanla babasını dinlerdi. Babası bir gün elinde bir sazla yanına geldi ve bu sazı onun eline verdi. Aşık Veysel ömrü boyunca bu sazı bir daha bırakmadı. Ona sazı Çamşıhlı Ali Ağa öğretti. Gün geçtikçe kendini geliştirdi ve artık sazı onun ayrılmaz bir dostu haline geldi. Aşık Veysel, 25 yaşına geldiğinde Esma isminde bir kızla evlendi. Ancak kısa bir süre sonra anne ve babasını kaybeden Aşık Veysel, çok geçmeden ikinci çocuğunu da doğumdan kısa bir süre içinde toprağa verdi. Bu üzüntünün içinde eşi Esma’da onu bırakıp gitti. Küçük çocuğuyla baş başa kalan Aşık Veysel, şiirlerle, türkülerle içinde biriken dertleri kağıtlara dökmeye başladı. 21 Mart 1973 yılında Sivrialan’da vefat etti. Ondan geriye işte bu güzel sözler ve şiirler kaldı.

Aşık Veysel’in Eserleri
Anlatamam derdimi
Arasam seni gül ilen
Atatürk’e ağıt
Beni hor görme
Beş günlük Dünya
Bir kökte uzamış
Birlik destani
Çiçekler
Cümle âlem senindir
Derdimi dökersem derin dereye
Dost çevirmiş yüzünü benden
Dost yolunda
Dostlar beni hatırlasın
Dün gece yar eşiğinde
Dünya’ya gelmemde maksat
Esti bahar yeli
Gel ey âşık
Gonca gülün kokusuna
Gönül sana nasihatim
Gözyaşı armağan
Güzelliğin on para etmez
Kahpe felek
Kara toprak
Kızılırmak seni seni
Küçük dünyam
Murat
Ne ötersin dertli dertli
Necip
Sazım
Seherin vaktinde
Sekizinci ayın yirmi ikisi
Sen varsın
Şu geniş Dünya’ya
Uzun ince bir yoldayım
Yaz gelsin
Yıldız (Sivas ellerinde)